"Yürüyen Köşk Koşusu" Cuma
günü gerçekleştirilecek
Türkiye Jokey Kulübü,
Yalova Belediyesi’nin Atatürk’ün ağaç sevgisi ve çevre bilincinin bir
sembolü niteliğindeki Yürüyen Köşk’ü Yalova’nın markası yapmak ve ulusal
platformlarda tanıtmak amacıyla başlattığı girişime “Yürüyen Köşk
Koşusu” ile destek veriyor.
Yalova’nın en önemli sembol yapısı olan ve bugün Atatürk Bahçe
Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü içinde bulunan “Yürüyen Köşk”
adına bu yıl ilk defa düzenlenecek koşu, 11 Kasım Cuma günü saat
19.00‘da Veliefendi Hipodromu’nda TJK Yönetim Kurulu Başkanı Yasin
Kadri Ekinci ve Yönetim Kurulu üyelerinin yanı sıra Yalova Belediye
Başkanı Vefa Salman’ın katılımıyla gerçekleştirilecek.
Kum (Sentetik) pistte, 2000 metre mesafe üzerinden düzenlenecek olan
koşuya, 10 safkan katılacak. 70.000 TL birincilik ikramiyeli koşuda,
BÜYÜK AĞA, RYAN AREL, CURTALARO, ÇELEBİ
CİHAN, THE WORLD IS YOURS, IRON CLAD, BLUE POWER,
ÖZBAYHAN, KATSUYA ve PAIX isimli 3+ yaşlı İngiliz
atları birincilik için mücadele verecek.
Yürüyen Köşk hakkında
Bugün
müze olarak kullanılan ve büyük ilgi gören Yürüyen Köşk, Atatürk
tarafından Millet Çiftliği’nde 1929 yılında yaptırıldı. Köşkün
yapımından bir yıl sonra bahçıvanlar, çınar ağacının dalı köşkün
çatısına yaslanınca kesmek için Atatürk’ten izin istediler ancak Atatürk
izin vermeyerek köşkün kaydırılması için talimat verdi. 8 Ağustos
1930’da temeline döşenen raylar ile yaklaşık 5 metre kaydırılan;
dikdörtgen planlı, iki katlı, yarı kagir yapı o günden sonra “Yürüyen
Köşk” adıyla anılmaya başlandı. Atatürk’ün çevreye verdiği önemi
gösteren önemli örneklerden biri olan yapı, Yalova’nın en önemli
sembolüdür. Müzede Atatürk’e ait dönemin üslup anlayışını yansıtan çok
sayıda özel eşyanın yanı sıra “Asker Ressamlar” kuşağıda anılan Halil
Paşa ve İtalyan ressam Faust Zonaro’ya ait iki tablo da bulunmaktadır.
Yürüyen Köşk, Yalova Millet Çiftliği'nde 1929 yılında yapılan dikdörtgen planlı, iki katlı, yarı kagir köşk.
Gazi Mustafa Kemal, ilk kez 1927'de geldiği Yalova'da önceleri satın aldığı Baltacı Çiftliği'ndeki çadırda kalıyordu. Kenti çok seven Mustafa Kemal, pek çok kez ziyaret ettiği kentten 21 Ağustos 1929 tarihinde Bursa ziyareti için geçti. Ertuğrul Yatı'yla kente gelen Mustafa Kemal'in dikkatini Yalova iskelesi yakınındaki Millet Çiftliği içindeki büyük bir çınar ağacı çekti.
Çınarın görüntüsünden etkilenen Atatürk’ün isteğiyle yat durduruldu. Yatın teknesiyle karaya çıkıldı. Çınarın gölgesinde bir süre dinlenen Atatürk, ulu çınarın civarına bir köşk yapılması emrini verdi.[1]
21 Ağustos 1929 tarihinde inşasına başlanan köşk 22 gün sonra 12 Eylül'de tamamlandı.[2]
Köşkün kaydırılması
Atatürk, 1930 yazında bir gün köşke gittiğinde, orada çalışanlar, yandaki çınar ağacının dalının köşkün çatısına vurduğunu, çatı ve duvara zarar verdiğini söyleyerek, çınarın köşke doğru uzanan dalını kesmek için izin istediler. Atatürk ise, çınar ağacının dalının kesilmesi yerine, binanın tramvay rayları üzerinde biraz ileriye alınmasını istedi.
Bu görev, Yalova'nın bağlı olduğu İstanbul Belediyesi’nden Fen işleri Müdürü Yusuf Ziya Erdem'e verildi. Erdem, başmühendis Ali Galip Alnar ve teknik elemanlarla Yalova’ya gelerek çalışmalara başladı.[3]Çalışmalara temel kazarak başlayan ekip temel seviyesine indi ve İstanbul’dan getirilen tramvay rayları, binanın temeline yerleştirildi. Uzun uğraşlar sonunda bina, temelin altına sokulan raylar üzerine oturtuldu.
8 Ağustos 1930 günü öğleden sonra yürütme çalışması başladı. Bu çalışmayı Mustafa Kemal, Makbule Atadan, Vali Vekili Muhittin Üstündağ, Emanet Fen Müdürü Yusuf Ziya Erdem, İstanbul’dan gelen mühendisler ve gazeteciler izlediler.
Köşkün yürütülme işlemi iki aşamada yapıldı. 8 Ağustos günü, öncelikle yapının teras bölümü, geri kalan iki gün içinde de, ana binanın raylar üzerinde yürütülmesi işlemi tamamlandı ve bina, 5 metre kadar doğuya kaydırıldı. Böylelikle köşk yıkılmaktan, çınar ağacı kesilmekten kurtuldu. Ayrıca köşk o günden sonra Yürüyen Köşk olarak anılmaya başlandı.[4]
Köşkün kaydırılması Mustafa Kemal'in çevre bilincine verdiği önemi göstermesi açısından önemli bir olaydır. Bu olay hem köşkün hem de Yalova'nın bilinirliğini arttırdı.
Mustafa Kemal Atatürk, bu olaydan sonra da pek çok kez geldiği Yalova'da bu köşkte ve çınar ağacının altında dinlendi. Ölümünden sonra sahip olduğu tüm taşınmazlar gibi köşkü de Türk milletine bağışladı.
Atatürk'ün ölümünden sonra köşkün ünü azaldı. Uzun süre sahipsiz kalan köşk 2006 yılında Yalova Belediyesi bakıma alındı ve onarılarak müze olarak açıldı. Yürüyen Köşk bu olaydan sonra yeniden eski ününe kavuştu.
Yapının özellikleri
yalova sahilinde, bugün Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü içinde bulunan bina, dörtgen planlı, iki katlı ve ahşap bir yapıdır.
Binanın üstü Marsilya kiremitle örtülü, oturtma çatılıdır. Cepheler ahşap kaplamalı olup, kat arasında profilli kat silmesi ve değişik süslemeli tahtalarla kaplanmıştır. Pencereler ve pencere kepenkleri klasik yapılı katlanır kapaklıdır. Kat döşemeleri girişi kara mozaik ve mermerdir. Üst kat ise normal ahşap döşemelidir. Duvarlar, Bağdadi üzeri, çimento harçlı sıvalı ve sıvanın üstü boyalıdır.
Binaya batıdaki kapıdan girilir. Girişte solda küçük bir bölüm vardır. Burası Atatürk köşkte yaşarken çay ve kahve ocağı olarak kullanılıyordu, günümüzde ise vestiyerdir. Girişte, tam karşıda küçük bir tuvalet bulunmaktadır. Tuvaletin hemen yanında küçük bir oda vardır.
Denize bakan yönde toplantı salonu dikkati çeker. Atatürk’ün çok sevdiği gramofonu da buradadır. Bu salonun denize bakan üç yanı da boydan boya kristal camlı kapılarla kaplıdır.[5]
Giriş kapısının hemen sağındaki ahşap merdivenlerden üst kata çıkılır. Merdiven altında yarı bodrum şeklinde, dışarıdan girilen su ısıtma merkezi bulunmaktadır. Demir dökümlü, dereceli ve termostatlı kazanda ısınan su, borularla üst kata çıkmaktadır.
Çıkışta, yine tam karşıda küçük bir tuvalet ve banyo vardır. Alt katta ve üst kattaki bu tuvalet ve banyolarda, üst katta Atatürk’ün yatak odasına, alt katta oturma odasına açılan birer kapı vardır. Soldaki Atatürk’e ait dinlenme odası aynı zamanda terasa açılır.
Bu odanın tam karşısında L şeklinde küçük bir yatak odası bulunur. Odanın duvarlarında çiftliğe ait çeşitli resimler asılıdır. Merdivenin hemen sol tarafında bir dolap ve bu dolapta 32 kişilik Belçika porseleni yemek takımı, yine 32 kişilik çatal-bıçak ve kaşıklar, 2 kristal sürahi, Atatürk’e ait yorgan, yastık, çarşaf ve masa örtüleri bulunmaktadır.
Buradan 8 basamaklı bir merdivenle ikinci bir alana inilir. Buradan da tahta iskeleye geçilir. İskele yaklaşık 30 metre uzunluğunda, 2 metre genişliktedir. Köşkün yer değiştirmesine sebep olan, yaşlı çınar ağacı, köşkün hemen batısındadır.
Yürüyen Köşk’ün yaklaşık 50 metre kadar batısında jeneratör odası, köşk ile aynı tarihte yapıldı. Burada bulunan 110 voltluk Siemens marka elektrik motoru ile Köşk’ün aydınlatılması sağlanırdı.